İnceleme: The Evil Within 2


Bethesda daha korkutucu!
Geliştiriciliğini Tango GameWorks’ün, yayıncılığını ise Bethasda’nın yaptığı üçüncü şahıs nişancı hayatta kalma korku oyunu The Evil Within’in yeni oyunu çıkışını yaptı. 13 Ekim Cumartesi  günü piyasaya sürülen The Evil Within 2’yi oynadık, değerlendirdik.


Oyunumuz ilk oyundan 3 yıl sonrasına dayanıyor. Başlangıç sahnesinde evimizi yanarken görüyoruz ve kızımız da içeride bulunuyor. Daha ilk sahneden kontroller bize veriliyor ve kızımızı kurtarmaya çalışıyoruz. Sonrasında yavaştan hikaye şekillenmeye başlıyor.

Oyunda STEM Sistem denilen bir makine var ve bu makine insanların beyninde rüyasal bir alem yaratıyor. Bizim kızımız Lily’de bu makine için özel bir çocuk. Makineyi çalışır kılmak için saf ve temiz birine ihtiyaç var ve bunun içinde Lily alıkonuluyor. Ancak zaman geçtikçe Lily’den geridönüş alamamaya başlıyorlar. İçeri ajanlar gönderiliyor ama ajanlar da kaybolmaya başlıyor. Sonrasında ise babası olarak bizi çağırıyorlar. Bizde bunu kabul edip bu rüyasal alemde kızımıza yardım etmeye çalışıyoruz. Oyunun kısaca ve yüzeysel olarak konusu bu şekilde.


Yeni oyunda değişiklikler var. Bunlardan en belirgin ve çarpıcı olanı kuşkusuz açık dünya oynanışı. The Evil Within yapı olarak açık dünya oynanışına uygun ancak bir korku oyununda oyuncuya bu korku ne derece verilebilir ? Benim için soru işareti idi. Oyun bu yapıya oturmuş ancak düşündüğüm gibi o korkuyu veremiyor. Evet atmosfer gayet iyi. Kapalı alanlarda gerilim üst düzeyde ancak bir korku oyunu değil. Zaten The Evil Within aksiyonu bol olan bir oyun. Hafiften RPG oynanışını da yedirmişler oyuna. Dediğim gibi oyun geriyor ama beklediğimiz korkuyu yaşatmıyor.

Oyunun görselliği benim için yeterli bir seviyede. Çok olağanüstü grafikleri yok ama atmosferi oyuncuya veriyor. Böyle bir oyunda daha aşırı lükse kaçardı zaten.





Oyunun bana en hoş gözüken unsuru animasyonları oldu. Gerçekçi ve akıcı animasyonlara sahip bir oyun ve fizik kalitesi de iyi bir düzeyde. Karakteri kontrol ederken o ağırlığı ve doygunluğu hissediyorsunuz.

Bir korku oyununda en önemli unsurlardan biri atmosferidir herhalde. Atmosferin genel olarak iyi olduğunu söylemiştim zaten. Daha derine inersek, bölüm tasarımları da benim hoşuma gitti.  Daha çok sürrealist bir tema var oyunda. İlk oyunda böyleydi. Zaten oyunun baş tasarımcısı Shinji Mikami. Oyuna dokunduğunu anlıyorsunuz. Oyun zaten tam bir Japon kafası. Ama batı kültürünü de oyuna yedirmişler.

Oyunun optimizasyonu iyi. Beni rahatız eden herhangi bir hata vs olmadı. 1080p Ultra ayarlarda orta+ bir sistemde rahatça oynanıyor oyun. Genel olarakta gayet akıcı.



  
Atmosferi sağlam kılan unsurlardan biri de seslerdir.  Hele bir korku oyununda seslerin önemi daha çok artıyor. Oyunda yoğun bir müzik ve ses yığını yok. Etrafta gezerken, kapalı alanda veya açık alanda yaratık sesleri derinden derine duyulurken, etrafın sessizliğinde atmosfere kapılıyorsunuz. Sessiz bir ortamda ani ses efektleri de tabiki daha bir vurucu oluyor. Ayrıca yaratık sesleri, bulunduğumuz alana göre ayak sesleri ve gerilim sesleri de beni tatmin etti.


Oyunda bir safe house (güvenli alan/ev) bölgesi bulunuyor. Buranın içinde tamamen güvenli durumdayız ve ayrıca crafting ve skill açma gibi özelliklerimizi de burda kullanıyoruz.

İlk oyunda da craft sistemi bulunuyordu. Ama burada hem daha çeşitli hem de daha anlaşılabilir kılmışlar. Mermi veya ilaç gibi şeyler üretebiliyoruz.




Skill kısmında Combat (Dövüş) , Stealth (Gizlilik) , Health (Can) , Athleticism (Atletizim) ve Recovery (İyileşme) adlarında 4 tane sınıf bulunuyor. Bunları yaratıkları öldürerek aldığımız Green Gel denilen nesneler sayesinde açabiliyoruz.

Oyun size yaratıklara karşı iki seçenek sunuyor. Ya gizli gizli ilerleyip arkadan öldüreceğiz, ya da direk aralarına dalıp öldüreceğiz. Ama oyun sizi gizli gitmeye zorluyor. Yaratıkların çok güçlü olması ve oyun boyunca mermi sıkıntısı çekmemiz bunun en büyük nedenleri.


Hayatta
 kalma korku oyunlarının olmazsa olmazı kuşkusuz cephane sorunudur. Oyun boyunca elimize yüklü miktarda ne ilaç geçer ne de mermi. The Evil Within 2’de de bu fazlaca var. Hatta biraz ayarı kaçmış gibi geldi bana. Zaten karakterimiz çok çevik bir karakter değil, silahlarımızda sınırlı ve ayrıca skiller olmayınca canımızda çok çabuk bitiyor. Hal böyleyken oyunun bize az cephane ve can vermesi bana biraz yanlış geldi. Cephane az olunca da tabiki aksiyondan da eksilmeler oluyor. The Evil Within ilk oyunda  aksiyon ve korkuyu iyi harmanlamıştı. Bu oyunda da böyle olur sanmıştım ama oyun bize çok az aksiyon şansı tanıyor.



Hikaye bana ilk başından beri çekici gelmişti. Oyunun gidişatı, hikaye işleyişi beni mutlu etti. Hikaye sunumu sinematiklerle gayet güzel bir şekilde desteklenmiş. Benim hikaye/senaryo kısmında oyuna bir eksim yok.
Oyun genel anlamda Resident Evil 4 'e çok benziyor. Her iki oyunun da tasarımcısı Shinji Mikami. Bu yüzden midir bilinmez ama her iki oyunda bir çok yönden örtüşüyor.



Bu zamanlarda pek büyük bütçeli sağlam korku oyunları göremiyoruz. Serinin ilk oyunu bana yenilikçi ve değişik gelmişti. Korkutmuştuda. İkinci oyun ilk gösterilidiği zaman heyecanlanmıştım. Ama oynadıktan sonra beklediğimi alamadım. Daha korkutucu ve aksiyonu bol olan bir oyun beklerken, daha az aksiyonlu bir gerilim oyunu karşıma çıktı. Bana göre bu oyun zevk veriyor ama çok iyi bir oyun değil. İmkanınız ve zamanınız varsa oynayın. Ancak oynamazsanız da çok bir şey kaçırmazsınız.



Görsellik: 8/10
Sesler: 7/10
Oynanabilirlik: 7/10
Hikaye: 8/10
Genel Puan : 7,1/10
Büyük oyun sitelerinin yaptığı genel puanlama : 82/100
Puanlamayı nasıl yapıyoruz ?
Oyunu deneyim eden editörümüz, projeyi  4 farklı açıdan ele alıyor. Bunlar;
Görsellik, Sesler, Oynanabilirlik ve Hikaye.
Görsellik kısmında , oyunun grafik kalitesi ve renk paleti gibi unsurlar incelenirken,
Sesler kısmında, ses efektleri ve müzikler ele alınır.
Oynanabilirlik kısmında, oyunun akıcılığı, animasyonlar, fizik kalitesi , mekanikler ve dinamikler, oyun hataları, oyunun verdiği eğlence ve oynanış süresi değerlendirilir.
Hikaye kısmında ise hikaye işleyişi ve sunumu göz önüne alınır.
Bu dört unsur değerlendirilir ve puanlama yapılır. Puanlamanın ortalaması alınır ve çıkan sonucu editör çok büyük bir fark olmaması şartı ile değiştirebilir.
10/10 : Oyun tarihinin gelmiş geçmiş en önemli oyunlarından birisi.
9/10: Çok yenilikçi ve oyun dünyasına çok şey katan bir proje. Mutlaka oynanmalı.
8/10: Zamanının iyi oyunlarından birisi. Editörler tarafından önerilen bir oyun.
7/10: İyi bir oyun ama eksikleri var. Oynanmazsa çok bir şey kaçmaz.
6/10: Oynanabilecek ama çokça eksiği olan bir proje. Çok az tavsiye edilir.
5/10: Tavsiye edilmeyen bir oyun. Editörler tarafından geçer not alamaz.
4/10: Başarısız bir proje, kötü bir oyun.
3/10: Muhtemelen inceleme yapmasaydık oynamayacığımız bir oyundur.
2/10: Çok çok kötü bir oyun. Hiç ama hiç tavsiye edilmez.
1/10: Tarihin en kötü oyunlarından birisi.

Yorum Gönder

[disqus]

Çizgi Evreni

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.
Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget