Georgie, yağmurlu havada kâğıttan botunu yüzdürmek
için evden ayrılır. Botunun hızına yetişemez ve bot kanalizasyona kaçar.
Georgie, botun nereye gittiğini görmeye çalışırken bir palyaço beliriverir. Başta
çekinen Georgie’yi sohbeti ile kendisine çeker. Botunun onda olduğunu söyler,
almak isteyip istemediğini sorar. Georgie uzanıp botunu alacakken palyaço bir
yaratığa dönüşür ve Georgie’yi kolunu koparıp kanalizasyona çeker. İşte hikayemiz
bu noktadan sonra başlıyor. Ezikler Çetesi ve kasabanın 27 senede bir başının
belası olmuş olan korkunç Palyaço Pennywise’ın hikayesi. IT, Stephen King
tarafından 1986’da yazılmış olup o zamandan bu yana dünyaca ünlenen ve sevilen
bir romanı olmuştur. 1990 yılında TV Mini-serisi olarak uyarlanan IT, Tim Curry’nin
canlandırdığı Pennywise sayesinde hafızalara kazınmıştır. Efektler ve
oyuncuların bazıları başarılı olmasa da Tim Curry’nin performansı büyük bir
beğeni toplamıştır. Şimdi ise film uyarlaması olarak korku dolu kitabın ilk
yarısı karşımızda. Mama ile büyük beğeni toplayan Andy Muschietti
yönetmenliğini yapıyor. Film, bir korku filmine göre uzun olan 2 saat 15
dakikalık bir süreye sahip olsa da her dakikasını dolu dolu işliyor.
Romanda Ezikler Çetesi’nin çocuklukları ve yetişkin
halleri paralel olarak işleniyor fakat bu film yani 1. Bölüm, sadece
çocukluklarında yaşadıkları dehşeti içeriyor. Kitaptaki olanları neredeyse
birebir işleyerek bizleri memnun ediyor aynı zamanda. Fakat umarız
çocukluklarını ve yetişkinliklerini ayrı işliyor olmaları ikinci film için
sorun yaratmaz. İlk filmdeki çocuk oyuncuların performansı ve çocuk olmaları
ilgi çekici kılarken ikinci filmin tamamen yetişkinliklerini anlatacak olması filmin
çekiciliğini zedeleyebilir. Bunu bekleyip göreceğiz. Georgie’nin ölümü ile
başlayan film Ezikler Çetesi’ni oluşturan karakterlerin tanıtımı ve Pennywise’ın
tek tek hepsine gözükmesiyle devam ediyor.
Ezikler Çetesi’ndeki karakterleri canlandıran genç
oyuncular harika bir performans sergiliyorlar filmde. Özellikle Stranger Things
ile tanıdığımız Richie’yi canlandıran Finn Wolfhard, Midnight Special’da da iyi
bir performans sergileyen Bill’i canlandıran Jaeden Lieberher ve Beverly’i
canlandıran Sophia Lillis filmin parlayan yıldızları oluyor. Tabii dehşet saçan
palyaçomuz Pennywise’ı canlandıran Bill Skarsgard’ı es geçemeyiz. Birçoğumuz
Tim Curry’nin eşsiz performansından sonra: “Ne kadar iyi olabilir ki yeni
pennywise?” diyorduk. Bill Skarsgard kendine özgü bir Pennywise ile karşımıza
çıkıyor ve muazzam bir performans sergiliyor. Palyaçodan korkmayan insanları
bile korkutmayı başarıyor. IT, her açıdan olduğu gibi oyuncuları açısından da etkiliyor.
Fonda kullanılan gizem ve gerilim müzikleri ise sahnelerle çok iyi uyum
sağlıyor. Bolca jumpscare sahnesi içeren film müzikleri eşliğinde sizleri bu
sahnelere hazırlıyor. 80’ler sonlarında geçen film dönemi her şeyiyle seyirciye
yansıtıyor. Korkutucu sahnelerde bolca kullanılan CGI sırıtmıyor ve bizleri
rahatsız etmiyor. Efektleri gerçekçiliği zedelemeyerek bizleri tatmin ediyor.
IT, 27 senede bir çocuklar ile beslenen bir yaratıktan
ibaret olmamakla birlikte çocukluktan ergenliğe geçişi, dostluğu ve korkuların
üzerine giderek onları yenmeyi anlatıyor bizlere. Ezikler Çetesi’nin tek kız
üyesi olan Beverly ve diğer üyelerin ona karşı tutumu yer yer gülümsetirken yer
yer duygulandırıyor. Her biri aykırı ve sorunlu karakterlerden oluşan Ezikler
Çetesi, birlik olduklarında kötülüğe karşı gelebileceklerini farkına varıyor. Bu
sayede IT, temelinde bir dostluk ve beraberlik hikayesi oluyor. Stephen King,
romanlarında ve hikayelerinde korku unsurunu çocuklar üzerinden vermeyi çokça
tercih ediyor. Örneğin bir hikayesinden uyarlama olan Children of Corn’da da
dinsel olarak kendilerini üstün gören ve ailelerini katleden çocukları işliyor.
Bunun nedeni, çocukken hepimizin bazı korkuları olması ve onları yenmek için
verdiğimiz mücadele olsa gerek.
IT, hem korku yönünden hem de bir Stephen King
uyarlaması olarak bizleri oldukça memnun eden, her şeyiyle etkileyen muazzam
bir dehşet senfonisi oluyor. Eğer palyaço fobiniz yoksa ve türün
meraklısıysanız kesinlikle izlemelisiniz.
PUAN: 9/10
Yorum Gönder