Punisher Dizisi "Trajedi ve Travma" Hakkında Olacak!
Netflix Punisher'ın özüne sadık kalarak dizinin 'Trajedi ve travma sonucu acı çeken bir adam' hakkında olacağını duyurdu. Jon Bernthal'ın Daredevil'de sergilediği harika performans sadece aksiyonu içermiyordu. Daredevil'le ailesi hakkında yaptığı 'one penny'li' konuşmalar şahsen dizinin bu sezonunda en beğendiğim şeydi. Mahkemedeki savunmasının deliliği, Daredevil ile o zincirli iken tartıştıkları adalet anlayışları, hastanedeki kovalamacası, hapisanedeki kanlı dövüş sahneleri ve Kingpin ile atarlı konuşmaları... yani her şeyiyle harika bir Frank Castle izledik. Görünüşe göre Punisher'ın kendi dizisinde motivasyonunu, karanlık ahlak anlayışını ve akıl sağlığının derinliklerini daha ayrıntılı şekilde göreceğiz. Zaten dizinin Marvel'ın diğer işlerinden farklı olarak daha bir yetişkin dizisi olacağını duymuştuk. Öyle süper güçler falan olmayacak, direkt silahlar ve kan konuşacak. Punisher cezalandıracak, kötüler acı çekecek, işkence görecek vesaire.
Punisher zaten Marvel'ın en özgün ve en derinlikli karakterlerinden biri. Sadece kanlı ve acımasız doğası nedeniyle değil ayrıca Defenders'tan farklı olarak takımlara bağlı olmadan yalnız kurt tadında çalışmasıyla da kendini belli eder. Onun teması diğer bütün Marvel karakterlerinden daha baskın bir acıyı barındırır. Elbette Marvel insanlaştırdığı süper kahramanlar ile meşhurdur fakat Punisher'ın zaten süper bir gücü yok. O bir intikamcı, bir cezalandırıcı. Motivasyonunda yüksek dozda haklılık var. Ailesini çetelerin savaşı ortasında kaybediyor. Gözlerinin önünde eşi ve çocukları kurşunların arasında kalıp kanlar içinde, paramparça olarak öldürülüyorlar. O da sorunu kökten çözmek istiyor: bütün suçluları öldürmek. O bir kahraman değil; bir anti-kahramandır. Bu denli şiddet içerikli bir dizinin alt tabanı dram ile yüklenerek bambaşka bir yere çekilecektir.
Kim ne derse desin Jon Bernthal'ın oyunculuğu şapka çıkarılacak cinstendi. Bu alt tabanı da harika dolduracaktır yine. Kendisine bu dizide eşlik edecek bir diğer harikulade oyuncu da Ben Barnes. Kendisinin rolü yakışıklı suikastçi Billy Russo. O da Castle gibi bir savaş gazisi olarak tanıtılacak dizide. Ama benim esas merak ettiğim Ben Barnes gibi güzel yüzlü bir oyuncuyu Jigsaw'a nasıl dönüştürecekleri. Makyajın dibine vuracaklar sanırım. Zira yakışıklı suikastçi, Castle'ın peşine düştükten sonra cam bir levhanın kafasında parçalanması sonucu ölmeyip bir canavara dönüşecektir: Jigsaw'a. Ben Barnes'ın oyunculuğuna gerçekten hayranım. Narnia'da Prens Caspian, Yedinci Oğul'un yedinci oğulu olarak Tom Ward, Oscar Wilde'nin ölümsüz eseri Dorian Gray'in uyarlamasında Dorian Gray, Westworld'de Logan olarak ve daha nicelerinde izledik... Benim favorim ise Alfred'imiz Jeremy Irons'ın gençliğini oynadığı The Words filmindeki 'Genç Adam' performansı.
Barnes'ın dizi ile ilgili sözleri şu şekilde:
'Bir karakter zorlayıcı, şiddetli ve karizmatik ise onu dengeleyecek veya tamamlayacak nitelikleri bulmalıdır. Gerçekten dizinin alt tabanından materyaline kadar yaklaşımın bu kadar sert olmasından memnun kaldım. Dizimiz trajedi ve travması olan insanlarla ilgili; süper kahramanlar dünyasında belirlenen çok gerçek bir konuyla ilgili... Fakat dizide hiçbir karakter süper güçlere sahip değil ve bu da diziyi Marvel evreninde benzersiz hissettiriyor.'
Yani kendisine katılmamak elde değil. Siz ne diyorsunuz?
Yorum Gönder