Gölün Dibindeki Ev'i ele geçirdikten sonra elimdeki kitaba ara verip bu kitabı bir solukta bitirmeseydim olmazdı. Şimdi hazırsanız derin bir nefes alın çünkü gölün dibindeki bu imkânsız eve dalıyoruz...
Kitabın anlatıcıları ve neredeyse yegane kahramanları olan Amelia ve James'in hikayesi bu. Yeni filizlenen bir aşkın, yetişkinliğe atılan bir adımın...
"İkisi de on yedi yaşındaydı. İkisi de korkuyordu. İkisi de evet diyordu."
Gölde kanoyla kürek çektikleri ilk buluşmalarında gölün mükemmel manzarasının içinde bir tünel olduğunu keşfediyorlar ve bu tünelin ardındaki daha küçük, daha çirkin, daha pis kokan gölün dibinde iki katlı, bahçeli, dayalı döşeli, ön kapısı açık bir ev... Neden ve nasıl sorularının yasak olduğu bir ev...
Bu, günümüz edebiyatında birçok örneği bulunan okuyucuya anlatmak istediği şeyi neredeyse didaktik denebilecek bir tarzda tüm ayrıntılarıyla veren kitaplardan değil; dolayısıyla buna alışık olan, beklentisi bu yöndeki okuyucuyu memnun edemez. Her satırında farklı anlamlar çıkarılabilecek, iki okurun aynı sonuca varmayabileceği eserlerden.
Son derece klostrofobik bu kapkaranlık evin mimarisinden, içindeki fenerin ışığının vurduğu her objeye, her görüntüye bir sürü farklı anlam yüklemek mümkün.
Kitap beni gerim gerim germese de yer yer nefes almakta güçlük çekmeme neden oldu, Kafes'te de benzer hisler yaşamıştım. Tasvirler, son derece hızlı okunan bu kitapta dahi bütün mekânların görüntülerinin, kokularının, seslerinin zihninizde canlanmasına yetecek kadar mükemmeldi.
Çeviri ilk sayfada kafam kadar puntoyla belirtildiği üzere (süper olmamış mı?!) sevgili dostum Aslı Dağlı'ya ait. Kendisinin zaten harika işlere imza attığı bilindik bir gerçek, Josh Malerman'la yıldızları da ayrı bir uyuşuyor ve ortaya Türkçe olarak okuması son derece keyifli satırlar çıkıyor.
Kısacası Gölün Dibindeki Ev, bayıldım diyemeyecek olsam da bir solukta, oldukça keyif alarak okuduğum bir kitap oldu. Josh Malerman'ın gizemli, sonuçları okuyucuya bırakan kaleminden hoşlananlara kesinlikle öneririm, hâlâ Kafes'in ikinci kitabını bekleyen okurlar ise bence bu kitaptan uzak dursunlar...
Yorum Gönder