Her ne kadar Stan Lee 'Bence akıllıca.' dese de, Steve Rodgers'ın HYDRA ajanı çıkması geek dünyasında büyük infial yarattı. Haklı olarak; zira Captain America bu şekilde, yetmiş altı senelik can düşmanının safına geçmiş oluyordu. Sürekli gerçekliklerin değiştiği, zaman-boyut kavramının olmadığı ve gerçekte olamayacağı gibi çizgi romanlarda da olmaması gereken şeylerin bir takım uç bilim savlarıyla -paralel evrenler vs.- mantıksal bir temele oturtulduğu çizgi roman evrenleri için bile çok keskin bir U dönüşü oldu bu. Hayranların da bu konuda tamamen tatmin oldukları söylenemez. Yine de, Marvel kararından caymadı ve bize bu yeni durumu dikte eden bir seriye başladılar: Secret Empire.
Yukarıda İtalik yazılan kısım çizgi romanın prologue yazısı. Sayı sıfır bir girizgah olarak 19 Nisan'da yayınlandı, biz de okuyup sizler için inceledik. Bu yazımızda bu sayıyla alakalı spoilerlar bulunmaktadır, aman dikkat! Gelelim konumuza.
Steve Rodgers, kübün değiştirdiği mazisinden dolayı HYDRA'nın kurtuluş umudu olduğuna inanmaktadır. Maria Hill'ı alt edip, SHIELD'ın direktörü olmuştur. Hikayemiz üç büyük saldırı altındaki SHIELD merkezinde açılır: Chitauri saldırısı altındaki uzay istasyonunda Captain Marvel ve diğer Guardian'lar, super villain'ların saldırısı altındaki New York'ta Defender'lar, ve HYDRA saldırısı altındaki Sokovia'da SHIELD kuvvetleri.
Direktör Captain America SHIELD'ı üç cephede savaşa sokar ve önce uzayda Danvers ve ekibi, ardından New York'ta Defender'lar iyice köşeye sıkışırlar. Ve tüm bu saldırılar karşısında bocalayan Amerikan hükümeti, yozlaşmış Captain America'ya ordu ve yerel kolluk kuvvetlerinini üstüne getirerek olağanüstü hal yetkileri verir.
Captain işi ele alıp, meşhur motivasyon konuşmalarından birini yapar,
Akabinde ardı ardına gelen mucizevi zaferler, 90+ da gelen galibiyet golleri gibi adeta 'yağmaya' başlar. Dünyayı uzaylı istilasından koruyan kalkan tekrar çalışır, New York'taki kötüleri boyutsal mapushanelerine geri dönerler... Her şey yolundadır. Sonra...
Sonra gerçek plan ortaya çıkar, her şey iyilerin aleyhine döner ve Captain'ın aslında SHIELD ve hatta dünya için ne kadar büyük bir tehdit olduğu ortaya çıkar.
Henüz hikayenin başlangıcındayız. Hikayemizin kötüsü, HYDRA'nın yeni lideri Captain America. Cap'in haksız göründüğü bir tabloyu daha önce de Civil War'da da görmüştük, ancak orada herkesin kendince sebepleri ve adil bir haklılık dağılımı vardı. Her şey yoruma açık, her taraf makuldü. Ama bu kez... Captain America inandığı her şeye sırtını dönerek ihanet ediyor.
Hikayemizin ilk kısmı Iron Man'den kalan Avenger'lara bir acil durum çağrısıyla bitti. Demek oluyor ki artık Avengers vs Captain America yaşanacak. İleride meydana gelebilecek acımasızca ve destansı karşılaşmalarla tarihe not düşecek bir event olur mu bilemeyiz, ancak her ne kadar hikaye olarak başarılı bir açılış da olsa, biz bu fikri hala sevemedik.
Siz ne düşünüyorsunuz, Captain America'yı karanlık tarafa yakıştırdınız mı? Yoksa Marvel bu hamleyle, saçma bir sebeple başlayan bir çeşit Injustice mi yapmaya çalışıyor? (Ki öyleyse, bizce yememiş.) Yorumları bekleriz...
[review]
[content title="Summary" label="Overall Score"]My fellow Earthicans, as I have explained in my book Earth in the Balance, and the much more popular Harry Potter and the Balance of Earth, we need to defend our planet against pollution. Also dark wizards but I know you in the future back in our hands.[/content]
[/review]
Direktör Captain America SHIELD'ı üç cephede savaşa sokar ve önce uzayda Danvers ve ekibi, ardından New York'ta Defender'lar iyice köşeye sıkışırlar. Ve tüm bu saldırılar karşısında bocalayan Amerikan hükümeti, yozlaşmış Captain America'ya ordu ve yerel kolluk kuvvetlerinini üstüne getirerek olağanüstü hal yetkileri verir.
Captain işi ele alıp, meşhur motivasyon konuşmalarından birini yapar,
Akabinde ardı ardına gelen mucizevi zaferler, 90+ da gelen galibiyet golleri gibi adeta 'yağmaya' başlar. Dünyayı uzaylı istilasından koruyan kalkan tekrar çalışır, New York'taki kötüleri boyutsal mapushanelerine geri dönerler... Her şey yolundadır. Sonra...
Sonra gerçek plan ortaya çıkar, her şey iyilerin aleyhine döner ve Captain'ın aslında SHIELD ve hatta dünya için ne kadar büyük bir tehdit olduğu ortaya çıkar.
Henüz hikayenin başlangıcındayız. Hikayemizin kötüsü, HYDRA'nın yeni lideri Captain America. Cap'in haksız göründüğü bir tabloyu daha önce de Civil War'da da görmüştük, ancak orada herkesin kendince sebepleri ve adil bir haklılık dağılımı vardı. Her şey yoruma açık, her taraf makuldü. Ama bu kez... Captain America inandığı her şeye sırtını dönerek ihanet ediyor.
Hikayemizin ilk kısmı Iron Man'den kalan Avenger'lara bir acil durum çağrısıyla bitti. Demek oluyor ki artık Avengers vs Captain America yaşanacak. İleride meydana gelebilecek acımasızca ve destansı karşılaşmalarla tarihe not düşecek bir event olur mu bilemeyiz, ancak her ne kadar hikaye olarak başarılı bir açılış da olsa, biz bu fikri hala sevemedik.
Siz ne düşünüyorsunuz, Captain America'yı karanlık tarafa yakıştırdınız mı? Yoksa Marvel bu hamleyle, saçma bir sebeple başlayan bir çeşit Injustice mi yapmaya çalışıyor? (Ki öyleyse, bizce yememiş.) Yorumları bekleriz...
Yorum Gönder