Sevmeyelim de Taşa mı Dönelim? (Agents of S.H.I.E.L.D)

Agents of Shield dizisi, yani MCUTV departmanının ilk göz ağrısı Prodüksiyonunda MCU ve The Avengers’ı beklide bugünlere getiren Joss Whedon’ın bulunduğu güzide dizi, bildiğiniz üzere 4.sezonunun finalini kendine yakışır bir şekilde yaptı. Efendime söyleyeyim bize de bu muhteşem dizi hakkında birkaç söz karalamak şart oldu. Öncelikle bu güzide dizimiz, kendine rakip olabilecek diğer süper kahraman dizileri kadar izlenmese de kendine ait tutarlılığı koruyarak bugünlere geldi. Peki en nihayetinde elindeki izlenme oranları kalitesi ile örtüşüyor mu? Tabi ki hayır! Sorun ne derseniz sorun diziye güvenin 1.sezonda ilk 13 bölüm sonunda tükenmiş olmasıydı. Bu durum haksız bir davranış göstergesi olsa da “Shield” 1.sezon 12-13 bölüm izleyici tabanını arayarak ve karakter alt yapılarını doldurarak geçirdi. Sonra ne mi oldu? Televizyon dizileri tarihinin belki de en cesur tvisti yapılarak izleyici tabanını adeta kendine zincirledi. İşte bu dönüm noktasına kadar gemiden ayrılmayanlar kalan hayatlarına gayet güzel, mutlu ve dünyalar tatlısı bir Coulson’ a sahip olarak devam etti.



 İşte yazımız da diziyi bahsettiğimiz noktada bırakan güruhu ilgilendirmekte. Neler kaçırdığınız hakkında kısaca söz etmek gerekirse, MCU bağlantıları, içi dolu konular-olaylar, hiçbir ucu açıkta kalmayacak şekilde dolu karakter alt yapıları, bolca tvistler ve en önemlisi harika oyunculuklar. Evet harika oyunculuklar. MCU’ nun casting seçimlerinde yanıldığı pek az görülmüştür zaten.Bu etkiyi “Shield” da en kaba tabiri ile “sapına” kadar gördük. Clark Gregg, Elizabeth Henstridge,Iain De Caestecker gibi isimler başta olmak üzere çoğu oyuncu kariyerlerine imza-mühür niteliği taşıyan performanslar sergilediler ve bizi coşturdular. Yeri geldi Fitz’ le ağladık yeri geldi Simmons’ ı sevdik yeri geldi Coulson’ın babacanlığına hayran olduk ama hep bir şeyden etkilendik. Buda bizi diziye bağladı. Oyuncu performanslarından sonraki bir diğer önemli mesele karakter alt yapıları, az önce bahsettiğimiz üzere 1.sezon 12-13 bölüm karakter alt yapıları ve izleyici testi ile geçti. Ve bu karakter alt yapıları meselesini çok üst bir seviyede yaptı dizimiz. Öyle bir hale geldi ki en garip tvistleri bile bu alt yapılar ve güzel işleniş sayesinde yadırgayamadık kabullendik. Tabi ki bunlar yapılırken az önce bahsettiğimiz harika oyunculuklar devreye girdi.

 Yazının burasına kadar hala izlememekte kararlıysanız bu yazdıklarımız sizlere gelsin efendim.” Tvistler!”. Kabul edelim Agents of Shield’ın 1.sezon 14. bölümden bu yana yaptığı tvistler tahmin edilebilir şeyler değildi. Cesurca mantıklı bir şekilde yapılmış tvistler bunlar. Spoiler olmaması için yazmıyoruz ancak her dizinin altından kolay kolay kalkamayacağı radikal hamlelerden bahsediyoruz.


Geldik belki de en önemli ve tüketim toplumundaki en belirleyici maddeye: Konu.
Agents of Shield’ın konusu. Dizi kendi içinde her sene ayrı bir konuyu ayrı bir tvistle ve özel bir oyuncu performansı ile işleyip bizi kendine bağlıyor bu konuda 3.sezon dizi tarihinin demir başıdır, amiral gemisidir. Kendisi tarihinin en güzel sezonudur objektiflerce. Ancak en yukarda bahsetmiştik ya izlenme oranlarının düşüklüğü yüzünden kalitesini her yere gösteremiyor diye.3.sezon da bu cümlenin en büyük kanıtıdır. Ward’un geldiği nokta, Shield’ın bulunduğu durum, Fitz-Simmons ilişkisi, fedakarlıklar, Bobby-Hunter ve ağlatan final 3.sezonu tek başına kültleştirebilir. O kadar iddialı konuşmamızı sağlayacak bir sezondu 3. Sezon. Ayrıca MCU bağlantıları ve MCU da boş kalan (Örneğin Age of Ultron’daki Nick Furry’ nin Sokovia ya gelişi gibi) birçok konuyu açıklıyor oluşu da bu dizi takip etmek ve sevmek için bir sebep. Bundan bahsetmemize gerek bile yok sevgili okurlar.
Tüm bu yazdıklarımızdan sonra bu diziyi izlemeyen kalmasın bizden söylemesi ileride buralar karışacak.

Esenle kalın….


Yorum Gönder

[disqus]

Çizgi Evreni

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.
Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget