Doctor Who 10. Sezon İncelemesi



Doctor Who sevenleri tam ortadan ikiye bölen bir sezonu geride bıraktık. Daha öncesinde ilk 7 bölümü incelediğim yazımı görmediyseniz ona şuradan bir göz atabilirsiniz. Şimdi sırada benim hiç içime sinmeyen 10. Sezonun genel değerlendirmesi var. Siz de heveslendiyseniz haydi başlayalım.
Ancak değerlendirmeden çok, baya baya hatalara ve saçmalılara giydireceğim. Ona göre hazır olun öyle okuyun.



Spoiler uyarısı yapmama gerek bile yok sanırım.



Bizler bu sezonda neler gördük neler yaşandı neler oldu bazen anlamadık bazen Moffat da anlamadığı için anlatamadı. Evet, öncelikli sorunumuz Moffat. Her ne kadar noel bölümünü yazıp defolup gidecek de olsa onun nefretini içimden atmam öyle kolay olmayacak. Kendisi yazdığı hikayelerde aşırı yükseğe çıkıp sonrada kafa üstü düşen, seksist, homofobik, kurgu yoksunu ve ana hikaye oturtmayı bilemeyen tembel bir yazar. Bunu zaten Sherlock’da görmüştük. Gel gelelim aynısını burada da yaptı. Bağlantısızlığın dibine dibine vurarak yazdığı bu sezonda YİNE YİNE VE YİNE Doctor’un karakteri dengesiz, Doctor’un rolü gereğinden fazla gerideydi. Ulan Russel bütün karakterleri bir yere alıp, klasik seriden efsaneler getirip, üstüne bir de Doctor sayısını ikiye çıkarmıştı ve yine Doctor’un rolü geride kalmamıştı. Sen daha kıçı kırık bir companion’a (Clara) düzgün bir son yazamayıp HİÇBİR HALTA YARAMAYAN embesil bir karakteri(Lady Me) aşırı yükseltip ortada bırakan birisin. 




Neyse geçmişe mazi derler biz bu sezona bakalım.
Başlangıçta bizi meraklandırma üzerine bir adım attı. Cici cici başladık bu sezona. Master nasıl gelecek kutuda kim var falan derken tam kendimizi kaptırıyorduk ki. BUM. Pufffff…
Söndük. Sezonun her bölümü önceden tutan bölümlerin kopyası olduğu yetmezmiş gibi eline aldığı bir ton malzemeyi sadece oraya attı ve gitti. İşleme gereği bile duymadı. Master nasıl geldi neden geldi, hani bu adam iyi birine dönmüştü diyorduk. Hadi orası öyle de bu adam büyük bir nefretle gitti ölmeye, ne oldu da Missy olur olmaz Doctor’a bir ordu verip flört edecek kadar değişti. Abi sen ne yazdığını okumuyor musun? Nardole karakteri boşta kaldı, Bill hafiften tutarlı bir sona kavuştu ancak o kadar büyük boşluklar var ki, ne benim yazmaya enerjim var ne de siz okursunuz.



Keşişler geldi ve gitti. Filler bölümler hikayeden uzaktı. Alakasızdı. Büyük büyük olaylar yapıp sonuca gitmedi ve bitirdi. Açık konuşalım sezon finalinin de tatmin eden sadece 2 yanı vardı. Bill’in kurtulma anı ve 1. Doctor’u görmemiz. Zaten bunlar da sızdırılan bilgilerdi. Son 2 bölümün zaten aşırı kolpa olması başlangıcından belliydi. Utopia bölümü gibi oldu ve Doctor Master’ı yine bir gemide buldu. Ancak Utopia’ya gidişi muhteşem bir olay örügüsündeyken ve hikayeyi başka bir şey beklerken başka sonuçlanması ayrı bir harikaydı. Burada ise Bill’in gövdesinde karpuz kadar boşluk var ama hiç umrunda bile değil neredeyse. Clara’yı kurtarmak için Galifrey’i yakan adam Bill’e “ölmeyeceğinin garantisini veremem” diyor. Bir de şu var ki, önceki bedenlerinde rastgele gördüğü kişileri bile unutmayan Doctor nasıl oldu da Mondasian Cyberman’leri tanımadı? Ya cidden kalbim dayanmıyor daha fazla. Yazamıyorum.



Ve bu sezonun en boş sezon olduğuna dair en sağlam kanıt, koskoca Doctor gidiyor ancak yanında kimse yok. Burada sözüm yalnız rejenerasyon geçirmesi değil. Her sezon finalinde büyük bir toplanma olur ve en azından sezondaki herkes gelir bir saniye de olsa gözükür, hele hele Doctor değişecekse bütün karakterler gelir. Adam o kadar sessiz bir şekilde gidiyor ki, Capaldi’ye yapılan bu haksızlığı cidden yüreğim kaldırmıyor. Gel gelelim en klişe hamleye, hani şu herkesi hatırlama anına. YA HANİ SEN CLARA’YI UNUTMUŞTUN ABİCİM. Ayrıca lütfen şu Tardis’i herkes kullanmasın artık. River kullanınca bile ayar olmuştum. Bu ne lan, Tardis kendisinin kullanılmasına nasıl bu kadar izin veriyor.
Ha birde şu, I am Doctor Who iğrençliğiden hiç bahsetmiyorum.



Daha kafamda milyonlarca nefret öğesi var ancak cidden devam edemiyorum o yüzden şu sözlerimle bu nefret canavarını bitiriyorum.


Son bölüm için korkularım:
·         Clara ve Lady Me’nin bir şekilde musallat olması.
·         Yeni gelecek Doctor’a buradan bir yük kalması.
·         Daha fazla saçmalanması.(imkansız ama)
·         Yeni Doctor’un kadın olması.

    

Peki neden kadın bir Doctor istemiyorum, çünkü efendim bu rolü bir kadın kaldıramaz, Doctor erkek karakter olarak kafamızda yer etmiş kült bir karakterdir. ŞAKA ŞAKA, kadın bir karakteri tabi ki de canı gönülden istiyorum ancak Doctor’un böyle köklü bir değişim geçirebileceği 2 yer vardı. Birincisi David Tennant giderken her şey silinmişti ve tam yeriydi. Sıfırdan başlayabilirdi ve çok güzel giderdi. İkincisi Matt Smith giderken yeni verilmiş döngü kadın bir karakterle başlayabilirdi. Geçmişinden kalan çok olay vardı ama bir şekilde gidebilirdi. Ancak zorlama feminizm olurdu çünkü zaten Master, Missy olmuştu. Bu konuda ayrı bir fikiriniz olması çok normal ancak bu kadar kaos içinde bir de cinsiyet değiştirmek hem çok zorlama olur hem de yeni gelecek yazarı çok sıkıntıya sokar. Ancak yeni yazarımızın 2. Doctor’u kadın olabilir ve evet harika olur.



Teorim: Steven Moffat İngiliz kült yapımlarını çöp yapıp suyunu apartmana dökmek için tutulmuş bir KGB ajanıdır. Sherlock’u mahvetti, Doctor Who’yu ayaklar altına aldı. Şimdi Dracula’ya el atıp bir efsaneyi daha süründürecek.



Neyse gözlerinizi kanattığım için özür dilerim. Fikirlerimiz aynı olmayabilir ama ben aşırı ötesi bir Doctor Who hayranıyım ve bu konuda objektif olamadım. Ne Russel T Davies benim babamın oğlu ne de Moffat benim kanlım. Sevdiğim bir dizinin bu hale geldiğini görünce gerçekten üzülüyorum.


Ama en çok da sana yazık oldu be Capaldi Reyiz. Sen ki Torchwood’un harika karaktersiz bürokratı, DW evreninde sonun bu mu olacaktı. 



Noel bölümünde Capaldi için yakacağım ağıtta görüşmek üzere sevgili Whovianlar, kendinize iyi bakın.

Yorum Gönder

[disqus]

Çizgi Evreni

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.
Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget