Ana Karakter
Ana karakterimiz Bayek Mısırda bir Medjay. Medjay ne demek derseniz çölde düzeni sağlayan bir nevi jandarma gibi düşünün. Bölgelerini korur ve sorunları çözer. Bayek'in bir oğlu ve eşi var. Açıkçası seride düşünceleri olan ve ses çıkaran sayılı ana karakterlerden. Başına gelen bir olay yüzünden karakterimiz hedeflerine karşı acımasız davranıyor. Hatta söyle diyeyim oyunun başında "Apple of Eden" olduğunu sandığım ama parlamayan cisim ile ilk hedeflerimizden birinin kafasına vura vura öldürdük adamı. Fakat herkese karşı böyle değil. Mısır halkına karşı iyi davranan ve sorunlarını çözen biri. Yeri geldiğinde espri yapan yeri geldiğinde başına gelen olay yüzünden acı çeken bir adam. Benim seride en sevdiğim karakterlerden olan Ezio, Haytham, Evie, Shay arasında yerini aldı(evet listede 2 templar var ama karakter dedim). Bu arada karakterimiz oyunun büyük kısmında Medjay. Bu sebep ile Suikastçilerin Medjay'dan nasıl oluştuklarını görüyoruz.
Hikaye
Antik Mısır'da geçen hikaye Order of The Ancients adlı bir örgütün Kleopatra'yı hain ilan edip kendi Firavununu başa getirmesi ile başlıyor. Yanlış yerde yanlış zamanda olan Bayek ve oğlunu alıyorlar. Shiwa'da ki bir yer altı kapısının nasıl açıldığını soruyorlar.Bunun sebebi Bayek oranın Medjay'i.Bu kapı da eski oyunlardan tanıdığımız Öncekiler'e ait. Bayek'e Apple of Eden'ı verip acmasini istiyorlar. Bayek kurtulup örgütten birini bıçaklayacakken oğluna geliyor bıçak. Oğlu ölüyor. 1 sene ortalıkta olmayan Bayek'in dönmesi ve örgütten birini öldürmesi ile oyun başlıyor. Tek tek örgüt üyelerini öldürmemiz oyunun ana hikayesi. Ana hikayeyi ben sevdim. Bir intikam hikayesi var ortada ve iyi işlendiğini düşünüyorum. Beni asıl rahatsız eden günümüz hikayesi.
Ubisoft daha önce günümüz kısmı ile ilgili özel bir şey tasarladıklarını ve sırrı bozmamak için söylemeyeceklerini açıklamıştı. Olay şu ki söyleyecek bir şey yok! O kadar merak ettirdiler ama günümüz tarafina 4 defa geçiyoruz ve hiçbişey yok. Sadece oyun loru doldurmuslar. Okunacak onlarca belge var ana karakterimiz Layla Hassan'ın. Ama görev yok. Kendisi Abstergo'da çalışmak isteyen ama kabul edilmeyen bir hanım kızımız. Bu yüzden kendi animusunu yapıyor ve akraba bağı olmadan sadece dna örneği ile istediği kişinin anılarına bakabiliyor. Fakat iki görev var o da aynı mekanda 20 saniye sürüyor. 2 sene bekledik onca teori ürettik ve elimizde hiçbir şey yok. Syndicate'in günümüz videoları bundan daha iyidi. Sonunda Desmond'ın babası bizim kıza Assassinlere katılma teklifi ediyor ve orada bitiyor. Ben böyle rezillik görmedim. 2 senedir bekleme sebebim daha doğrusu Assassin's Creed oyunlarını bekleme sebebim benim bu hikaye. O da olmayınca sinirleniyorum.
Yan görevler ise artık quest şeklinde. Araya cutscene giriyor. Diyaloglar oluyor. Görev sistemi Witcher 3'e benziyor. Aynı kalitede olmasa da oyun dünyası konusunda bilgilenmemizi sağlıyor. Yönetimsel anlamda çok fazla sorun olduğunu kesfediyoruz. Vergiyi fazla alan memuru öldürme, zorbalık yapan askerleri öldürme ya da halkın üstüne bela olmuş Haydutların kampını basma ve esirleri serbest bırakma gibi görevler var. Sıkıcı takip görevleri çok az var. Bana 14 saat içinde 3 tane falan geldi öyle söyleyeyim.
Oyunda Phylake denilen ödül avcıları var. 22 seviyeden başlıyorlar ve tek atıyorlar. Daha hiçbir tanesini öldüremedim görürseniz kaçın!
Oynanış
Assassin's Creed serisinde oynanış bakımından en farklı olan oyun Origins olmuş. Çünkü eskiden ki tek tuşa basılı tut ve vur mantığından RPG dövüş mekaniklerine benzemiş. Dövüş olarak Dark Souls'a çok benziyor. Hatta vurmak için aynı tuşa basiyorsunuz. Ama mekaniksel anlamda bir dark souls değil tabiki. Sevdin mi derseniz evet sevdim güzel olmuş. Kamera açılarında biraz sorun var oda güncellemeler ile düzelirse güzel olur.
Sonunda savaştığımız düşmanlar tek tek saldırmıyor. Aynı anda vurdukları da oluyor. O yüzden kaçma tuşuna ve blok tuşuna zamanında basmak altın değerinde.
Oyunda Eagle Vision yok. Onun yerine Senu adlı kartalımız var. Watch Dogs 2'de ki Drone gibi işlevi var.
Oyunu uzun bir süre oynadıktan sonra şunu keşfettim. Binaların üstüne gerekmediği sürece çıkmıyordum. Normalde bir yerden bir yere giderken her zaman çatıları kullanan ben artık şehrin içindeyken bile çatıları kullanmıyorumdum. Çünkü atımız haritada işaretlenen yere kendi gidebiliyordu. Bu oyunu çok rahat bir hale getirmiş. Çünkü 3000 kilometre gidilmesi gereken yerler oluyor.
Evet oyundan bahsettiğimi düşünüyorum yeterince. Şimdi oyunun Assassin's Creed olarak hissettirmemesine gelelim. Normalde bir Assassin's Creed oyununda seviye olmaksızın ana göreve girip hikayeye devam edebilirdiniz. Fakat artık ana görevlerin belli seviyesi var. Evet altında olsanızda girebilirsiniz ama görevi yapmanız çok çok zorlasacaktır. Görev sistemi dahil RPG oyununa benzemiş. Oyunu oynarken Assassin's Creed'den ziyade Witcher oynuyormuş gibi hissettim. Ben hikaye oyunlarında genelde direk ana hikaye görevlerine dalar oyunu bitirir ve yan görevleri yapardım. Batman serisi ve Assassin's Creed serisini yıllarca böyle oynadım. Mesela Witcher 3'ü yavaş yavaş oynardım Yıllarca oynadığım Assassin's Creed böyle olunca hikaye takibim baltalandı. Bazı ana hikaye görevleri arasında 5 seviye fark oluyor. Kafadan 2 saat yan görev yapmak demek bu. İnceleme yazmak içinde acele ediyorum bir yandan. Malum Ubisoft basın kodu yollamadı bize.
Bunun gibi sebeplerden dolayı bir Assassin's Creed gibi bakamıyorum oyuna.
Kimler Almalı?
-RPG severler
-Assassin's Creed severler
-Hikaye ağırlıklı oyun severler.
Puanım 7.7/10
Artılar
+Yeni mekanikler
+Ana Karakter
+Açık Dünya
Eksiler
-Günümüz Kısmı
-Assassin's Creed'den uzaklaşmış olmaları
-Kamera açısı sorunları.
Yorum Gönder